Gürültü yüzünden 100 ağaç kesildi!!!!

Kargaların çıkardığı sesler mahalleliyi çıldırtınca..

Muş'ta, kargaların çıkardığı gürültüden bıkan mahalle sakinleri, evlerinin bahçelerindeki kavak 100 kadarkavak ağacını kesmeye veya budamaya veya kökünden kesmeye başladı.

 

Merkez Hürriyet Mahallesinde oturan 3 çocuk annesi, 58 yaşındaki Nuriye Özkan, bahçedeki kavakağaçlarına yuva yapan kargaların sabahın erken saatlerinde başlayan gürültülerinin gün batımına kadar devam ettiğini söyledi. Kargaların gürültüsü nedeniyle uykusuz kaldıklarını belirten Nuriye Özkan, "Kocam öldükten sonra uykum hassaslaştı. Ama bukargalar, insanı canından bezdiriyor. Çareyi bahçedeki ağaçları budamakta bulduk. 10 kadar ağacı kestirdim. Kargalar toplu halde konacak dal bulamayınca evimizin dört bir tarafını sessizlik kapladı. Artık sabahın köründe uyanmıyoruz" dedi.

Kargaların yumurta bıraktığı yuvalara dokunmadıklarını belirten mahalle sakinleri, kavak ağaçlarının polen yaydığı için sağlık acısından zararlı olduğunu anlatırken, "Kargalar nedense sadece kavakağaçlarında yuva yapıyor. Yaz geldi mi sürü halinde uçuyorlar. Ağaçlara konup saatlerce çıkardıkları sesle herkesi rahatsız ediyorlar. Muş'ta karga sayısı her geçen artıyor. Bazen 'Kargalar' filmi gerçek olacak diye korkuyoruz" diye konuştu.

YÖK'ten şok karar!

Fen edebiyat fakültesi öğrencilerine öğretmenlik yolu kapandı...
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), rektörlüklere gönderdiği yazıda, 5 Nisan günü gerçekleştirilen toplantıda alınan karar gereği fen edebiyat fakültesi öğrencilerine pedagojik formasyonu ve eğitim fakültelerinin bazı bölümlerinin ikinci öğretimlerini kaldırdığını duyurdu. Alınan bu karar, eğitim fakültesini memnun ederken, fen edebiyat fakültelerinin tepkisini çekti. Yeni uygulama ile fen edebiyat fakültesinde okuyan binlerce öğrenci artık öğretmen olamayacak.
YÖK, 21 Martta Öğretmen Çalışma Grubu'nda aldığı kararları üniversite rektörlüklerine gönderdi. YÖK'ün kararlarına göre, 2012-2013 eğitim-öğretim yılı dahil olmak üzere, Anadolu Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi bünyesinde yer alan Okul Öncesi Öğretmenliği ile İngilizce Öğretmenliği programları ile öğrenci alan mevcut uzaktan eğitim öğretmenlik programlarının öğrenci alımı durdurularak kapatılmasına karar verildi. 

Milli Eğitim Bakanlığı; öğretmen ihtiyacı olan Okul Öncesi Öğretmenliği, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, Özel Eğitim Bölümü öğretmenlikleri ve İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği ikinci öğretim programları hariç, eğitim fakülteleri bünyesinde yer alan diğer alanlardaki mevcut ikinci öğretim programlarının kapatılması, kapatılan alanlarda yeni ikinci öğretim programlarının açılmaması talimatı verdi. Yeni pedagojik formasyon sertifika programları açılmamasına ve daha önce açılmasına izin verilen programların da mevcut öğrencilerin işlemleri bittikten sonra kapatılmasına karar verildiği duyuruldu. 

Pedagojik formasyonun kaldırılması, fen edebiyat fakültesi öğrencilerinin tepkisine yolaçtı. Öğrenciler, şimdi ne yapacaklarını düşünüyor. Sakarya Üniversitesi Rektörü Muzaffer Karaelmas, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni düzenlemeler yaptığını ifade ederek, bu düzenleme ile öğretmen yığılmalarının önüne geçilmesinin planlandığını düşündüğünü ifade etti. Karaelmas, "Eğitimi düzenlemek için çalışmalar yapıldığını biliyorum. Gelecekle ilgili planlar bunlar. Yığılmaları önlemek için. Ancak fen edebiyatlılara ne getirilecek. Net bir düşünce yok. Bu karardan fen edebiyatlılar mağdur oldu." dedi. Eğitim fakültesinde okuyan öğrenciler ise karardan dolayı memnun olduklarını ifade ediyor. Bu karar ile öğretmen yığılmalarının olmayacağını kaydeden eğitimciler, "Karar, geleceğe yönelik olarak çok iyi. Ancak fen edebiyatlılar için kötü." diye ifade etti. 

FEN EDEBİYATLILAR TEPKİLİ
Fen edebiyat fakültesinde okuyan öğrenciler, bu karara tepkili olduklarını belirtiyor. Fen edebiyat fakültesine öğretmenlik hayalleri ile geldiklerini kaydeden öğrenciler, pedagojik formasyonun kaldırılması ile ne yapacaklarını bilemez hale geldiklerini ifade ederek, karara tepki gösterdi. Öğrenciler, "Artık öğretmenlik de yapamayacağız. Sonumuz ne olacak bilemiyoruz. Herhalde tek çıkış noktası ya özel okullar ya dershaneler ya da memurluk." diye konuştu. 

Kocaeli Üniversitesi Biyoloji Bölümü Başkanı Fazıl Özen de yeni uygulamanın fen edebiyat fakültesi öğrencilerini mağdur ettiğini belirtti. Alınan kararla birlikte, öğrencilere öğretmenlik kapılarının kapandığını kaydeden Özen, öğrencilerin mecburen başka alanlara yöneleceklerini dile getirdi. Özen, "Fen edebiyat fakültesi öğrencileri bu kararla mağdur oldu. Böyle bir karar yerine ilköğretimlere eğitim fakültesi mezunu öğrencilerin, liselere ise fen edebiyat fakültelerinden mezun olanlar gelecek şeklinde bir karar çıksa daha iyi olurdu." şeklinde konuştu.

400 bin kişiye tahliye

Adalet Bakanlığı verilerine göre, mahkemeler tarafından 2006-2011 yılları arasında toplam 400 bin 524 kişi hakkında denetimli serbestlik kararı verildi.

Denetimli serbestlik ve yardım hizmetleri kapsamında 91 bin 521 şüpheli, sanık ve hükümlü takip ediliyor.

Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2011 yılında gerçekleştirilen psiko-sosyal servis çalışmaları çerçevesinde 131 bin 79 bireysel görüşme, 20 bin 960 aileye yönelik çalışma gerçekleştirildi.

Ceza infaz kurumlarında 2011 yılı itibarıyla eğitim faaliyetleri kapsamında 1.ve 2. kademe okuma yazma kurslarına 10 bin 476 kişi katıldı.

Ceza infaz kurumlarında 2011 yılı sonu itibarıyla iş ve meslek kurslarına katılan ve mesleki eğitim merkezlerine devam edenlerin sayısı ise 68 bin 589.

Öte yandan, mahkemeler tarafından 2006-2011 yılları arasında toplam 400 bin 524 kişi hakkındadenetimli serbestlik kararı verildi. 

1 Nisan 2012 tarihi itibarıyla denetimli serbestlik ve yardım hizmetleri kapsamında toplam 91 bin 521 şüpheli, sanık ve hükümlü takip ediliyor.

Öldürdüğü kızın mezarında yakalandı

“Funda’yı çok seviyordum, onunla evlenmek istedim ama..."

Ulus Rüzgarlı Sokak’ta 10 Mart gecesi meydana gelen olayda bir eğlence mekanında çalışan Yıldırım (25), işyerinden çıktığı sırada kafasına sıkılan iki kurşunla hayatını kaybetmişti. Cinayet zanlısı yakalanamamıştı. Ankara polisi olayın ardından geniş çaplı soruşturma başlattı. Polis yaptığı kapsamlı çalışmanın ardından, Yıldırım’ın katil zanlısının sevgilisi Y. olduğunu tespit etti. Polis, Y.’nin Çankırı’da bir yakının evinde saklandığını ve Yıldırım’ın mezarını sık sık ziyaret ettiğini belirledi. Polis, zanlıyı Funda Yıldırım’ın mezarı başında dua ettiği sırada yakaladı.

Y., polisteki ifadesinde, “Funda’yı çok seviyordum, onunla evlenmek istedim ve ailemle tanıştırdım. Evlenmeden önce işini bırakmasını istedim, ancak bunu kabul etmedi. Erkeklerle içki içip onları eğlendirmesini hazmedemedim. Mezarına göz kulak olmak ve ziyaret etmek için kaçtım” dediği öğrenildi. Y., tutuklandı.


SSOSYALİZM.BLOGSPOT.COM

Öğrenci servisi dereye uçtu: 27 yaralı

Çanakkale gezisinden dönen öğrenci servisinin dereye uçması sonucu 27 kişi yaralandı

Çanakkale gezisinden Ankara'ya dönmekte olan Türkve yabancı uyruklu öğrencilerin bulunduğu midibüs,Bilecik'in Bozüyük İlçesi yakınlarında yoldan çıkarak dereye uçtu. Su seviyesinin çok düşük olduğu derede yan yatan araçta bulunan 27 kişi yaralandı.

Bozüyük-İnegöl karayolunun 30'uncu kilometresindeki Aksutekke Köyü yakınlarında bugün saat 05.00 sıralarında meydana gelen trafik kazasında, 51 yaşındaki Yakup Tamer yönetimindeki 06 DH 4175 plakalı midibüs, dikkatsizlik sonucunda yoldan çıkarak su seviyesi düşük olan dereye uçtu. Yan yatarak devrilen midibüste bulunan Türk ve yabancı öğretmenler ile öğrenciler yaralandı. Yaralanan 27 kişi ambulanslarla Bozüyük Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, kazada yaralanan 27 kişinin hayati tehlikelerinin bulunmadığını, çoğunun acil serviste ayakta tedavilerinin yapılıp taburcu edildiğini, kazayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğünü bildirdi.

• 
  

23 Nisan 2012 - 10:27

• Milliyet.com.tr » 
• Gündem» 
• Haber

Gaziantep'te toprağa gömülü üç ceset bulundu

Reşit ÇELEBİOĞLU- Ahmet KAYA/ KİLİS, (DHA)-

GAZİANTEP’te geçen 3 Mart’ta kaybolan 45 yaşındaki Emine Düzkaya, oğlu 27 yaşındaki Çağan Özoğlu ve gelini 22 yaşındaki Özlem Aslan Özoğlu’nun cesetleri, Kilis’in Afrin Çayı kenarında toprağa gömülü halde bulundu.

İddiaya göre işsiz Çağan Özoğlu, 1.5 yıldır arkadaşlık yaptığı Özlem Aslan Özoğlu’nun hamile kalması üzerine nikah kıydırıp düğün hazırlıkları için bir süre önce İstanbul’da yaşayan annesi Emine Düzkaya’yı çağırdı. Düzkaya, 3 Mart’ta Gaziantep’e gelip oğluyla birlikte gelinleri Özlem Aslan Özoğlu’nun ailesinin evine giderek, düğün tarihi ve diğer hazırlıklarla ilgili görüştü. Bu görüşmenin ardından evden ayrılan anne, oğlu ve gelinlerinden bir daha haber alınamadı.

Düzkaya, Özoğlu ve Aslan aileleri, polise kayıp başvurusunda bulundu. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü, 3 kişinin cep telefonlarını takibe aldı. Anne ile oğlunun telefonlarının sinyallerine Karşıyaka semtinde ulaşan polis, cihazları kullanan kişileri gözaltına aldı. Telefonların sim kartının şifresiz olduğu ve şüphelilerin telefonları çöp kutusunda buldukları bu şekilde kullandıkları ortaya çıktı. Gözaltına alınan bu kişiler serbest bırakıldı.

OTOMOBİLDEKİ LEKELER İNCELENECEK

Polisin sorguladığı Özlem Aslan Özoğlu’nun ailesi ise ifadelerinde Emine Düzkaya ve oğlunun evlerine gelip düğünle ilgili görüştüklerini ve daha sonra kızlarıyla birlikte ayrıldıklarını söyledi. Polis, kızın ailesinin otomobilinde bulduğu ’kan benzeri’ lekelerden örnekler alıp, DNA testi için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderdi.

CESETLER BULUNDU

Olayla ilgili soruşturma çok yönlü sürdürülürken, dün akşam saatlerinde Kilis’in merkez Deliçay Köyü Afrin Çayı kenarında piknik yapanlar, topraktan dışarı çıkmış ve hayvanlar tarafından parçalanmış bir ayağı fark edince durumu jandarmaya bildirdi. Olay yerine gelen jandarma ekipleri tarafından bölgede çalışma başlatıldı. Yapılan kazılarda kayıp Emine Düzkaya, oğlu Çağan Özoğlu ve gelini Özlem Aslan Özoğlu’na ait olduğu ileri sürülen 3 ceset bulundu. Cesetler, otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

Olayı soruşturan Gaziantep Emniyet Müdürlüğü de özel bir ekibi Kilis’e gönderdi.

Süper heyecan!

Tüm Türkiye saat 19:00'da başlayacak Galatasaray-Fenerbahçe maçına kilitlendi...

Zirvede bulunan ve ezeli rakibinin 5 puan önünde yer alan G.Saray’ın amacı derbilerdeki yenilmezlik serisini devam ettirmek, galip gelerek avantajını 8 puana çıkarmak... F.Bahçe cephesinde ise durum “Ya tamam ya devam” anlamı taşıyor... Sarı-Lacivertliler, Aslan’ı mabedinde devirip hem farkı azaltmayı hem de kalan 4 maçta umutlarını devam ettirmeyi düşünüyor.

Gözler Elmander, Selçuk ve Melo'da
Sarı-kırmızılı ekipte taraftarların gözü Johan Elmander, Selçuk İnan ve Felipe Melo'da olacak. Bu sezon kaydettiği 12 golle takımının en golcü oyuncusu durumundaki Elmander'in özellikle derbi maçlardaki başarılı performansı dikkati çekerken, attığı 11 golün yanı sıra verdiği gol paslarıyla da takımına önemli katkı sağlayan Selçuk İnan, taraftarların büyük beklenti içinde olduğu bir diğer isim durumunda. Kadro dışı cezasının kaldırılmasının ardından çıktığı Beşiktaş maçında takımı için kritik bir gole imza atan Brezilyalı orta saha oyuncusu Melo da yine kaydettiği 11 golle takımına skor yönünden de ciddi destek vermeyi başardı.

Emre Belözoğlu cezalı
Sarı-lacivertli ekipte derbi maç öncesi Emre Belözoğlu cezalı durumda. Trabzonspor maçında rakip oyuncu Zokora ile girdiği diyalog sonrası 2 maç ceza alan Fenerbahçeli futbolcu, önemli maçta takımını yalnız bırakacak. Dün akşamki antrenmana boğazındaki enfeksiyon nedeniyle katılmayan Serdar Kesimal'in durumu bugün belli olacak. Sakatlığının tedavisi süren, uzun süredir takımdan ayrı çalışmalar yapan Sezer Öztürk, derbinin kadrosunda bulunmayacak.

GALATASARAY-FENERBAHÇE
STAT: Türk Telekom Arena
SAAT: 19.00

YAYIN: Lig TV
HAKEM: Fırat Aydınus

GALATASARAY: Muslera, Eboue, Semih, Ujfalusi, Hakan Balta, Engin, Melo, Selçuk, Riera, Elmander, Necati
TEKNİK DİREKTÖR: Fatih Terim

FENERBAHÇE: Volkan, Gökhan, Yobo, Bekir, Ziegler, Mehmet Topuz, Cristian, Selçuk, Caner, Alex, Sow
TEKNİK DİREKTÖR: Aykut Kocaman

Bu kadarıda olur mu !!!

Şırnak'ta girdiği sınavın sonuçlarını görünce sevinmişti ama.....


Şırnak'ta girdiği Yükseköğretime Giriş Sınavı (YGS) sonuçlarının açıklanmasından sonra ilk gün puanını internetten sorgulayan Abdulhaluk Cin, 334 puan aldığını görüp bunu cep telefonu ile kayıt altına aldığını, bir gün sonra ise puanının 234 olarak değiştirildiğini görünce şoke olduğunu söyledi. Cin, "Gerçeği fazla beklemediğim bir puandı. Ama 334 puan gelince büyük bir sevinç yaşadım. Aileme gösterdim, onlar da çok sevindi. Bir gün sonaki sonuç hem bende hem de ailemde büyük bir hayal kırıklığına neden oldu" dedi.
ÖSYM'nin önceki gün açıkladığı YGS sonucuna göre, Şırnak Lisesi son sınıf öğrencisi Abdulhaluk Cin, YGS -3 puanına baktığında 334 puan aldığını görünce büyük bir sevinç yaşayarak bu sorgulama ekranını cep telefonu ile kayıt altına alarak ailesine gösterdi. Bir gün sonra yeniden ÖSYM'nin listesinden sınav sonucuna bakan Cin, bir gün önce 334 olan puanının bir gün sonraki sorgulamada 234'e düştüğünü görünce şok oldu. Bir gün arayla önce sevinen sonra üzülen Abdulhaluk Cin şunları anlattı:
"İlk gün sınav sonucuma baktığımda 334 olarak görünüyordu. Ertesi gün baktığımda 100 puan indirilerek, 234 puan olarak görüldü. Büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Gerçi fazla beklemediğim bir puandı. Ama 334 puan gelince büyük bir sevinç yaşadım. Aileme gösterdim onlar da çok sevindi. Sonra bir günkü sonuç hem bende hem de ailemde büyük bir hayal kırıklığı oldu. Puanım değişmeseydi ben sesimi çıkarmazdım. Benim gibi puanı yüksek gelip de sesini çıkarmayan binlerce öğrenci olabilir."
Abdulhaluk Cin, ÖSYM hakkında suç duyurusunda bulunmayı düşündüğünü söyledi.

4+4+4’ün Arkasına Gizlenenler

AKP hükümetinin “12 yıllık kesintili eğitimi” öngören ve 4+4+4 olarak kodlanan yasa teklifi, şiddetli kavgaların ardından Meclis’te kabul edildi. Bir yandan imam-hatip okullarının orta kısımlarını açmak, öte yandan eğitim alanındaki neo-liberal saldırıları dizginsizce yürütebilmek üzere hazırlayıp “büyük bir reform” olarak sunduğu bu yasayı tam bir emrivakiyle Meclis’ten geçiren AKP, bu süreçte hiçbir sese kulak vermedi. Söz konusu yasayı protesto etmek isteyen kamu emekçileri üzerinde polis terörü estirmeyi de ihmal etmedi. Doğrusu bu tutum, temel nitelikteki pek çok kanunun gündeme getirilip yasalaşması sürecinde de görüldüğü üzere AKP açısından bir tarz haline gelmiştir. “Çoğunluk benim, ben yaparım olur” dayatmacılığıyla ve burnu büyüklüğüyle karakterize olan bu tutum, bu son yasayla birlikte iyice zorbalığa dönüşmüştür.

İşçi Sınıfına Selam !!!

Dünyada işçi ve emekçilerin sömürüye ve baskıya karşı mücadelelerinde belirgin bir artış yaşanıyor. Bu durum dünyayı değiştirmenin asıl motor gücü olan işçi sınıfının anlam ve önemini hatırlatmayı her zamankinden daha gerekli kılıyor. Bu bakımdan Elif Çağlı'nın, "Elveda Proletarya" diyenlerin "robotlara dayalı üretim" gibi sözde teorilerini çürüterek, işçi sınıfının tüm hayatiyetiyle varlığını ve kilit önemini sürdürdüğünü ortaya koyan makalesi tazeliğini koruyor. 1 Mayıs'a ilerlediğimiz günlerde bu makaleyi tekrar yayınlamanın anlamlı olacağını düşünüyor ve tüm işçileri, mücadeleyi yükseltmek üzere 1 Mayıs'a çağırıyoruz.

İşçi Sınıfına Selam !!!

İşçi Sınıfına Selam !!!

İşçi Sınıfına Selam !!!

Sosyalist Sözler

Bizim her eylemimiz emperyalizme karşı bir savaş çağrısı ve insanlığın düşmanı ABD\'ye karşı halkların birliği için savaş marşıdır
- Che
Eğer bir toplumda, devrim ve toplumsal değişim için koşullar olgunlaşmışsa, ama bu toplumsal değişimi gerçekleştirecek bir güç yoksa, o toplum için için çürümeye başlar.

- Lenin
Cinayete tanıklık edince tarafsız olamazsın. Durdurmak istemezsen taraf tutmuş olursun

- Che
Modern devlet, biçimi ne olursa olsun, özü itibarıyla kapitalist bir makinedir, kapitalistlerin devletidir, toplam ulusal sermayenin ideal kişileşmesidir. Üretici güçleri ne kadar çok kendi mülkiyetine geçirirse, o kadar çok gerçek kolektif kapitalist dur

- Engels
Herşeye rağmen düşmana inat yaşayacağız.Yarın bizim çünkü... Biz öleceğiz ama çocuklarımız bırakacağımız mirasi taşıyacaklar yüreklerinde... Ve onların yürekleri bizim altında ezildiğimiz korkuları taşımayacak

- Yılmaz Güney
Sorunun esası şudur: Ya devrim yolunu seçeceğiz... ya da, bu düzenin baskılarına, haksızlıklarına boyun eğerek, şu ya da bu biçimde teslim olarak yaşamayı seçeceğiz. bu çeşit bir seçiş, yok olmanın bir biçimidir.

- Yılmaz Güney
arkadaşlar! dışarda bir şeyler oluyor farkında mısınız? uykuda olanları sarsın, uyandırın. herkese söyleyin, yakında ışıklar kesilebilir. karanlıkta ne yapacaksınız?

- Yılmaz Güney
Çok öğretici ve çok gülünç bir görünüm ile karşı karşıyayız. Burjuva liberal fahişeler, devrim çarşafıyla örtünmeye çalışıyorlar.

- Lenin
Örgütü, örgüt yapan, onu kitlelere tanıtan, programlar veya yaldızlı laflar değil, devrimci eylemdir

- Mahir çayan
İnsanların varlığını belirleyen şey, onların bilinçleri değildir; tam tersine, onların bilincini belirleyen, toplumsal varlıklarıdır

- Karl Marx

SON DAKİKA SON DAKİKA SON DAKİKA !!! Şırnakta çatışma ! ! ! 1 asker ölü 1 asker yaralı !

Şırnak'ta PKK'lilerle çatışma: 1 asker ölü ! 1 asker yaralı !

Şırnak'ın Uludere İlçesi Düğün Dağı bölgesinde operasyonlarını sürdüren güvenlik güçleri ile PKK'liler arasında çıkan çatışmada 1 Uzman Çavuş hayatın kaybetti.

Uludere ilçesinin Gülyazı köyü Kuzey Irak sınır bölgesinde operasyonlarını sürdüren güvenlik güçlerine dün gece bir grup PKK'li tarafından ateş açıldı. Güvenlik güçlerinin de karşılık vermesiyle başlayan çatışma gece geç saatlere sürdü.

Çatışmada açılan ilk ateşte ismi henüz belirlenemeyen bir uzman çavuş şehit oldu. Kobra helikopterlerinin havadan destek verdiği operasyon bölgesine skorsky helikopterleri ile jandarma komandolar indirilirken, Gülyazı jandarma karakolundan ise PKK'lilerın kaçabileceği alanlara top atışları yapıldı. Kuzey Irak sınırının bir çok noktasında başlatılan hava destekli operasyonlara devam ediliyor.

DÜNYADA BÖYLE BİR ŞEY YOK !

Rize'deki bu görüntü hayrete düşürüyor..

RİZE’nin İkizdere İlçesi’nde yeni bir ev inşa etmek isteyen 70 yaşındaki Mustafa Çilo, evi yapacağı yamaçtaki arsanın üzerinden geçen telefon kablolarının kaldırılması için yaptığı başvuruya cevap alamayınca ilginç bir çözüm yolu buldu. Çilo, iki katlı evi alt kat penceresinden içeri giren kabloları, salonu, odaları ve tavanı geçip çatıdan dışarı çıkacak şekilde inşa ettirdi.

Fıkralara konu edilebilecek olay, Gündoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. Eşi 69 yaşındaki Sabire ile birlikte oturan Mustafa Çilo’nun evi, geçen yıl ağustos ayında çıkan yangında hasar gördü. Çilo, bunun üzerine hasar gören evinin alt tarafındaki arsasında iki katlı yeni bir ev yapmaya karar verdi. Çilo, evi yapacağı arsanın üzerinden Ilıca Köyü’ne giden telefon şebeke hattı geçtiği için Türk Telekom’a dilekçe ile başvurarak hattın kaldırılmasını ya da yerinin değiştirilmesini istedi.

Bu arada inşaatına başlayan ve ilk katı çıkan Mustafa Çilo, telefon şebeke hattı kaldırılmadığı için yetkililerle tekrar görüştü. Ancak bir sonuç alamayan Mustafa Çilo, geçen yıl kasım ayında evin ikinci katını telefon şebeke hattını da içine alacak şekilde inşa ettirdi. Ancak evin birinci katının penceresinden girip salonu ve odaları geçerek üst kat betonundan dışarı çıkan kablolar nedeniyle sıva da yaptıramayan Çilo çifti, kışı eski evlerinde geçirmek zorunda kaldı.

’NASIL OLSA GELİR KABLOLARI ALIRLAR DİYE EVİ YAPTIM’

Mustafa Çilo, baharın gelmesiyle birlikte ev inşaatını tamamlayarak yeni evine geçmek istedi. Çilo, "Bugün geleceğiz, yarın geleceğiz dediler ama ne gelen var ne giden. Ben de nasıl olsa gelir kabloları alırlar diye evi yaptım. Bekliyoruz ama gelen giden yok. Kabloları kaldırırlarsa bir an önce inşaatı bitirip yeni evimize geçmek istiyoruz" dedi. Sabire Çilo ise "Evimiz yanınca yeni bir ev yapalım dedik. Kendi arsamızda inşaata başladık. Arsanın üstünden kablolar geçiyordu. Kaldırın diye başvurduk ama kimse gelmedi. Gelmeyince betonu attık. Şimdi sıvasını yapacağız ama yine gelen yok. Ayağımı kablolardan aşıramıyorum. Evin içerisinde harekete edilemiyor" diye dert yandı.

’DİLEKÇELERİ YENİ ULAŞTI, KABLO HATTINI KALDIRIYORUZ’

Türk Telekom Rize İl Müdürü Rüstem Koçal ise olayı yeni öğrendiklerini ve yaptıkları incelemede dilekçenin kendilerine geçen hafta içerisinde ulaştığını tespit ettiklerini söyledi. Koçal, "Aile, daha önce bize dilekçe verdiğini söylüyor ancak bizde önceden verilmiş bir dilekçeleri yok. Bize gelen dilekçe geçen hafta tarihlidir. Biz de bu dilekçe üzerine işlem başlattık. Önümüzdeki hafta içerisinde ekiplerimiz bölgeye giderek telefon şebeke hattını kaldırmak için çalışma başlatacak" dedi.

SON DAKİKA ! Şişli'de bomba paniği! !

Sokak ortasında duran bir koli, polisi alarma geçirdi

Şişli'de, taşımakta güçlük çektiği kolisini bir şarküteri önüne bırakıp giden kestaneci, polisi bomba alarmına geçirdi. Şarküteri sahibinin 'şüpheli paket' diye ihbarda bulunmasının ardından harekete geçen çok sayıda polis, bir yandan paket etrafında önlem alırken bir yandan da paketi bırakıp giden kestaneciyi aramaya başladı. Bir süre sonra kestane arabasıyla kolisini almaya gelen şahıs, ne kadar dil dökse de gözaltına alınmaktan kurtulamadı.

Olay, Elmadağ Cumhuriyet Caddesi 73 numara önünde meydana geldi. Kestanecilik yapan şahıs, kestaneyle birlikte satmak için bir kasa yeşil erik aldı. Kasayı sırtlayan kestaneci, bir süre sonra yorulunca kasayı bir şarküteri önündeki buzdolabının üzerine bıraktı. Giderken dükkan sahibine bir şeyler söyleyen şahıs, daha sonra kestane arabasını almak için ayrıldı.
Kestanecinin ne dediğini anlamayan şarküteri sahibi Ercan Kuvvet, şahsın hızla uzaklaşmasının ardından dışarı çıktı. Buzdolabının üzerinde siyah poşet içinde büyük bir cisim olduğunu gören Kuvvet, bomba olması ihtimaline karşılık polise haber verdi. Olay yerine gelen emniyet güçleri, otelin güvenlik kamerasından siyah bereli bir şahsın koliyi bırakarak hızla uzaklaştığını görünce hemen telsizden haber merkezine bilgi verdi.

Bölgedeki tüm ekipler, koliyi bırakan ve eşkali belirlenen şahsı yakalamak için çalışma başlattı, olay yeri etrafında güvenlik önlemleri aldı. Bu arada, bomba imha ekiplerine de haber verildi. Uzman polislerin beklendiği sırada seyyar arabasıyla olay yerine gelen kestaneci, kolisini almak istedi. Polisler tarafından hemen yaka paça alınan şahıs, kolinin kendisine ait olduğunu, emanet bıraktığını söylemesine rağmen gözaltına alındı. Kestaneci ekip otosuna bindirilirken kestane arabası da bir arkadaşı tarafından yolun kenarına çekildi. Şahıs ifadesi alınmak üzere karakola götürülürken içi erik dolu kolisi de başka bir ekip otosuyla emniyete götürüldü.

Olup bitenleri şaşkınlıkla izleyen şarküteri sahibi Ercan kuvvet, dükkanı açtıktan kısa bir süre sonra birisinin sırtında zar zor bir şey taşıyarak geçtiğini ve sırtındaki koliyi buzdolabının üzerine bıraktığını söyledi. O sırada şahsın kendisine bir şeyler söylediğini ama anlamadığını belirten Kuvvet, "Bana 'araba filan' dedi. Tam duyamadım. Ben dükkana girecek, bir şeyler alacak zannettim. Öyle devam etti. Bir daha da gelmedi. Şüphelendim. Koskocaman siyah paket, ağzı bağlı, içi gözükmüyor. Hemen polisi aradım, polis geldi. O da diyor ki 'ben kestaneciyim' Ben kestaneci olduğunu nereden bileyim? Hiç görmedim tanımıyorum." dedi. "Çok korktunuz mu?" sorusuna Kuvvet, "Tabi korktum. Koşarak dışarı çıktık." diye cevap verdi.

Engels'e göre sosyalizm ve komünizm arasındaki tek fark ; birinin 8 diğerinin 9 harf olmasıdır.

terimsel olarak;
sosyalizm: üretime dair araçların halk adına devletin mülkiyetinde olduğu toplum düzenidir.devlet kavramı mevcuttur vr iktidar, işçi sınıfınındır.
komünizm: üretim dair araçlarin tüm topluma ait olduğu toplum düzenidir.devlet kavramı ve sınıf yoktur.
alıntı ; uludağ sözlük

Pakistan'da uçak düştü

Pakistan'da, Karaçi-İslamabad seferini yapan Bhoja havayolu şirketine ait 127 kişi taşıyan uçak iniş esnasında düştü.

Pakistan'ın başkenti İslamabad yakınlarında Boeing 737 tipi bir uçak düştü. Pakistan Savunma Bakanlığı, İslamabad yakınlarında düşen uçakta 118 kişinin öldüğünü açıkladı.

Pakistan'ın Geo News televizyonu, uçakta toplam 127 yolcunun bulunduğunu duyurdu. 

Yetkililer, fırtına ve yoğun yağışın sürdüğü bölgedeki enkaza ulaştı. Kurtarma ve itfaiye ekipleri olay yerine sevk edildi.

Haziran 2010'da yine İslamabad yakınlarında meydana gelen kazada 152 kişi ölmüştü.

İnanılması güç ama gerçek !

• 

Abdullah Coşkun tüm soruları doğru yanıtladı

Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) Türkiye birincisi olan Konya Büyükkoyuncu Fen Lisesi öğrencisiAbdullah Coşkun, 7 kardeşin en küçüğü. Coşkun, ders çalışmasını engellediği için daha önce hediye edilen bilgisayarları hiç kullanmamış.

Coşkun'un babası Kamil Coşkun (60), "Oğlum çok çalıştı ve kazandı" diyerek "Benim oğlum 18 saat çalışırdı. Top oynamaya bile gitmezdi. Ara sıra dinlenirdi. Ara sıra da okulun bahçesinde basket oynardı. Oğlum çalıştı ve kazandı. Sevinçliyim. Allah herkese nasip etsin." dedi.

Kamil Coşkun uzun yıllar kamyon şoförlüğü yaptığını, en büyük amacının çocuklarını okutmak olduğunu belirterek, "Oğlum Abdullah 6 çocuğumun ardından 17 yıl sonra dünyaya geldi. Evimizde onu herkes çok sever. O azimli ve hırslı. Küçükten bu yana çok çalışır. İnanıyordum ve kazandı. Her ailenin çocuğu başarsın." diye konuştu. Baba Kamil Coşkun, sol tarafından kısmi bir felç geçirdiğini tedavinin sürdüğünü belirtti.

Anne Zehra Coşkun (60) oğlu Abdullah'ın iyi çalıştığını ifade ederek, "Sabah namazından sonra yatmazdı. Derslerine çalışırdı. Okuldan eve geldiği zaman akşam namazından sonra gece 23.00'e kadar çalışırdı ve başardı. Allah'tan bütün ailelerin çocuklarının başarılı olmasını dilerim." şeklinde konuştu.

Zehra Coşkun, 7 çocuğundan 4'ünün kız, 3'ünün erkek olduğunu ifade ederek şunları söyledi; "Hepsinin ayrı sevgisi var. Abdullah da 17 yıl sonra oldu. Bunun için ağabeyleri de, yengeleri de, ablaları da çok severler. En çok onlar ilgilenirlerdi. Benim okumam yazmam yoktu. Tıp fakültesini istiyordu, ama hangisi nasipse o olsun."

Rastgele işaretlediği soruyla YGS'de derece yaptı!

Bursa’da, sınavda sürenin dolması üzerine boş bıraktığı soruyu rastgele işaretleyen Fatih Furkan Yılmaz, YGS’de Türkiye 3’üncüsü ve Bursa 1’incisi oldu.

Nilüfer Eğitim Kurumları FEM Dershanesi, YGS’de başarı sağlayan öğrencileri ile basın toplantısı düzenledi. Girdiği YGS 1, YGS 2 , YGS 4 sınavlarında Türkiye 3’üncüsü ve Bursa 1’incisi olan FatihFurkan Yılmaz, 1 Türkçe sorusuna yanlış yanıt verdiğini diğer bütün soruları doğru cevaplayarak, başarı elde ettiğini söyledi. Sınavda yarım saatini Türkçe sorularını yanıtlamak için geçirdiğini belirten Yılmaz, bunun da sınavını etkilediğini kaydetti.

"SÜRE BİTTİ, RASTGELE İŞARETLEDİM"

Başarıyı, sıkı şekilde çalışarak elde ettiğini ifade eden Yılmaz, okulunun da kendisine büyük emek verdiğini dile getirdi. Sınavda yaşadıklarını da anlatan Yılmaz, "Sınavın bitimine 1 dakika vardı. Türkçe soruları çok zamanımı almıştı. Geometri sorusu ile uğraşıyordum. Yapamadım ve süre bitti. Kitapçığımı kapattım, rastgele bir seçeneği işaretledim. Doğru çıktı" dedi.

ELEKTRİK-ELEKTRONİK

Kendisinin sayısal öğrencisi olduğunu belirten Yılmaz, Boğaziçi, Koç, Fatih veya Bursa Orhangazi üniversitelerinden birisinin elektrik - elektronik mühendisliklerinden birini tercih etmeyi istediğini söyledi.

"MUTLUYUZ"

İki kız kardeşi olan Fatih Furkan Yılmaz’ın bir otomotiv fabrikasında müdür olarak çalışan uçak mühendisi babası Durmuş Yılmaz ise düzenli ve prensipli çalışması sonucu oğlunun başarı elde ettiğini anlattı.

Oğlundan LYS’de de başarı elde etmesini beklediklerini ifade eden Durmuş Yılmaz, "Çocuğumuz için iyi bir sıralama tahmin ediyorduk, bekliyorduk. Okuduğu lisede de okul birincisi. Sınavda bir sorusunun yanlış çıktığını öğrenince heyecanımız arttı. Sıralaması diğer öğrencilerin durumuna da bağlıydı. Ne olacağını tahmin edemiyorduk. Derece yapmasından dolayı mutluyuz" dedi.

Ev hanımı olan anne Nazmiye Yılmaz ise oğlunun başarılı olması için dua ettiklerini söyledi. Anne Yılmaz, prensipli çalışmasından dolayı başarı sağlayan oğluna teşekkür etti.

TÜRKİYE 4’ÜNCÜSÜ ŞULE, DOKTOR OLMAK İSTİYOR

ÖSYM Başkanlığı tarafından bu sabah açıklanan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) sonuçlarına göre Sakarya’nın metropol ilçesi Serdivan’daki Özel Işık Fen Lisesi’nde öğrenim gören Şule İdacı, YGS-6 puan türüne göre Türkiye 4’üncüsü oldu. 3’üncü ile aynı puanda olan ve doğum tarihi nedeniyle 4’üncü sayılan Şule İdacı, doktor olmak istediğini söyledi.

YGS sonuçlarının açıklanmasından sonra gazetecilere açıklama yapan Şule İdacı, hedefinin LYS’de de başarılı olarak Tıp Fakültesi okumak olduğunu söyledi. İdacı, "4 yıl boyunca planlı çalıştık. Çok şükür Rabbim nasip etti böyle bir başarıyı. İnşallah LYS’de daha iyisi olur. Bu başarıda okulumun ve dershanemin payı çok büyük. Öğretmenlerimin de çok katkısı var. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Emin değilim ama Tıp Fakültesi istiyorum. Ankara’da inşallah bakalım. LYS’nin sonucuna göre de şekillenecek" diye konuştu.

Işık Fen Lisesi Müdür Yardımcısı Hıdır Gündüz ise "Öğrencimizi tebrik ediyoruz. Okul olarak planlı bir hazırlık dönemi geçirdik. Bu başarı tabi öncelikle Allah’ın bir lütfu. Daha sonra da planlı ve disiplinli çalışmanın ürünü. Burada öğretmen arkadaşlarımızın başarıları da önemli. İnşallah Şule’den LYS’de de bir başarı bekliyoruz. Okul olarak ilk binde 20 derecemiz var" dedi.

Kızı Şule’nin başarısıyla gurur duyduklarını söyleyen baba Alaattin İdacı, "4 yıldır hem dershane hem okul sistematik bir şekilde çalıştı ve meyvesini aldı. Açıkçası biz de gerildik. Ama geldiğimiz süreçte biz de sevinçliyiz" dedi.

YGS’DE BAŞARISIZ OLUNCA İKİNCİ KATTAN ATLADI

ADANA’nın Ceyhan İlçesi’nde Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) düşük puan aldığı öne sürülen kız öğrenci 17 yaşındaki D.Y., ikinci kattaki evlerinin balkonundan atladı. Kaldırıma düşen ve sol bacağı kırılan D.Y., hastaneye kaldırıldı.

Mithatpaşa Mahallesi’nde saat 10.30 sıralarında meydana gelen olayda, iddiaya göre, Kız Meslek Lisesi 4’üncü sınıf öğrencisi D.Y., YGS sonuçlarına bakıp, düşük puan aldığını öğrenince evdeki ailesine bir şey söylemeden ikinci kattaki evlerinin balkonuna çıktı. Genç kız, kendisini yaklaşık 6 metreden boşluğa bıraktı. Kaldırıma düşen D.Y.’nin acılar içinde kıvrandığını görenler, yardımına koştu. Bağrışmaları duyan evdeki ailesi, kızları için ambulans çağırdı.

Olay yerine gelen sağlık ekibi, D.Y.’yi ambulansla Ceyhan Devlet Hastanesi’ne götürdü. Doktorların kontrolünde sol bacağında kırıklar olduğu ve hayati tehlikesinin bulunmadığı belirlenen D.Y.’nin tedavisi sürüyor.